Gazeteci Fatih Altaylı, Merkez Bankası’nın 27 ay sonra siyaset faizini yükseltme kararına ait, “Faizi indiren iktidar bunu ‘Nass’a yani Kur’an’ın buyruğuna bağlamıştı. Artık artış tekrar başladı. ‘Nass’a geçmiş olsun. Artık herkes ‘Ne oldu, Kur’an’dan da mı vazgeçtiniz?’ diye soruyor. Benim sorum ise değişik. Ben maraba ile ağa ortasındaki çekişmenin sonundaki soruyu soracağım bir kere daha. ‘Madem başa dönecektik, biz bu b.ku niçin yedik?’ ve çabucak ekinde ‘Azar azar yiyince öbür şey mi yemiş oluyoruz?” diye sordu.
Altaylı, kendi internet sitesinde kaleme aldığı “Marabadan ağaya bir soru: Azar azar yiyince öbür şey mi oluyor!” başlıklı yazısında 6,5 puan faiz artırımını şöyle kıymetlendirdi:
“Piyasa en az yüzde 25 faizi satın aldığı için de, faiz artışı beklentiyi karşılamadı ve dolar dünden bugüne yüzde 8 arttı, TL önemli bedel kaybetti. Mehmet Şimşek’in piyasayı ‘sözlü teskin’ gayreti da işe yaramadı ve kamunun dolar satışlarına karşın yükseliş sürdü.
Parası olup dün 1 milyon dolar alan, bir günde 2 milyon TL para kazandı. Bu para nereden çıkacak diye merak ediyorsanız etmeyin, sizden benden çıkacak. Lakin aşikâr ki, bu faiz artışları sürecek. Önümüzdeki ay bir yüzde 6 daha artırırlar.
Ancak Türkiye’yi o denli bir cehalet yönetiyor ki, bir seferde yapsa işe yarayacak olan reçete modül kesim yapınca Türkiye’nin soyulmasından öteki hiçbir işe yaramıyor. Ya da tahminen de bu türlü olsun istiyorlar, onu da bilmemiz mümkün değil.
Haluk Bayraktar dün hoş bir benzetme yapmış, ‘Enflasyon kanser, faiz kemoterapidir’ demişti. Gerçekten yeterli benzetme.
Ama kemoterapide doz değerlidir. Dozu uygun ayarlayamazsanız, hasta mutlaka ölür. İktisat idaresi dün dozu ayarlayamadı. Temmuz ayında da ayarlayamazsa, geçmiş olsun. Hatta başımız sağ olsun.”