Yeni Çağ Gazetesi’nden Arslan Tekin bugünkü yazısından Japon istihbaratının balkanlardaki faaliyetlerinden bahsetti. Yazısında, Uğur Altın’ın Japon İstihbaratı – Japonya’nın Balkan Savaşları’ndaki İstihbarat Faaliyetleri ve Japon Dış Politikası’na Tesirleri kitabından yararlandı.
Japon istihbaratının Balkanlar’daki faaliyetleri, bölgedeki siyasi dinamiklerin yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu ile olan bağlantılar açısından da değerli bir yer tutmakta. Bilhassa Balkan Savaşları periyodunda Japonya, bu savaşları dikkatle izlemiş ve kendi dış siyaseti için dersler çıkardı.
ERTUĞRUL FIRKATEYNİ VE İKİ ÜLKE ORTASINDAKİ İLİŞKİLER
Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyıl boyunca Japonya ile hudutlu bir ilgi geliştirmiştir. Bunun temelinde, Ertuğrul Firkateyni’nin Japonya’ya gerçekleştirdiği ziyaret ve akabinde yaşanan trajik kaza yatmakta. 1889’da İstanbul’dan yola çıkan bu gemi, Japon İmparatoru’nun Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’e gönderdiği nişana karşılık olarak, Japonya’yla dostluk münasebetlerini güçlendirmeyi amaçlıyordu. Fakat dönüş yolunda yaşanan kaza, bu münasebetin seyrini etkileyen kıymetli bir olay oldu.
Uğur Altın’ın “Japon İstihbaratı – Japonya’nın Balkan Savaşları’ndaki İstihbarat Faaliyetleri ve Japon Dış Politikası’na Etkileri” kitabı, bu mevzuyu derinlemesine ele alıyor. Altın, kitabında Japonya Genelkurmay Başkanlığı’nın Balkan Savaşları’ndaki istihbarat toplama faaliyetlerini inceleyerek, bu süreçte Japonya’nın dış siyasetine nasıl istikamet verdiğini açıklıyor.
BALKAN SAVAŞLARI’NIN ETKİSİ
Balkan Savaşları, 1912-1913 yılları ortasında Osmanlı İmparatorluğu ile Balkan Devletleri ortasında yaşanan çatışmalardı ve dünya tertibinde büyük değişimlere yol açtı. Altın, bu savaşların Japonya üzerindeki tesirini araştırırken, 3 bin sayfayı aşkın askeri ataşe raporunu inceledi. Bu raporlar, Japonya’nın Balkan Savaşları sırasında topladığı istihbaratın, ülkenin dış siyasetini nasıl şekillendirdiğine dair değerli bilgiler sunmaktadır.
Altın’ın çalışması, Balkan Savaşları’nın sadece bölgedeki güç istikrarları üzerindeki tesirini değil, tıpkı vakitte Japonya’nın milletlerarası alandaki pozisyonunu da nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor. Balkanlar’da yaşananlar, Japonya’nın Rusya ile olan münasebetlerinin yanı sıra Avrupa’daki güç istikrarları üzerinde de değerli bir tesir yarattı.