Suudi Arabistan’da Rusya ve ABD’den üst seviye yetkililer ortasında başlayan müzakereler öncesinde Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un konut sahipliğinde Elysée Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıya Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İspanya Başbakanı Pedro Snchez, Hollanda Başbakanı Dick Schoof ve Polonya Başbakanı Donald Tusk’ın yanı sıra Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de katıldı.
‘BARIŞ GÜCÜ TARTIŞMASI İÇİN ERKEN’
İHA’nın aktardığına nazaran Scholz, toplantının akabinde basına yaptığı açıklamada Ukrayna’ya Avrupa barış gücü gönderilmesine ait tartışmaların “tamamıyla zamansız” ve “fazlasıyla yanlış” olduğunu söyledi. Açıklamasında savaş devam ederken Ukrayna’ya Avrupa barış gücü gönderilmesinin kelam konusu olamayacağını vurgulayan Scholz, “Bu tartışmayı şu anda yapmak büsbütün vakitsiz ve yanlış. Hatta bu tartışmaların beni sinirlendirdiğini de açık bir formda söz etmek istiyorum” dedi. Scholz, “Bu tartışma, Ukrayna’nın onayı olmadan, şimdi yapılmamış olan barış müzakerelerinin sonucu üzerine ve Ukrayna’nın masada olmadığı bir ortamda yapılıyor. Açık ve dürüst olmak gerekirse, bu son derece uygunsuz. Sonucun ne olacağını bilmiyoruz” dedi.
‘ABD VE AVRUPA FARKLI DÜŞMEMELİ’
ABD ve Avrupa’nın Ukrayna planı konusunda ayrılığa düşmemesi gerektiğini vurgulayan Scholz, “Avrupa ve ABD’nin sorumluluk paylaşımı ve güvenlik açısından başka düşmemeleri gerekiyor. NATO, her vakit için birlikte hareket etmemiz ve riski paylaşmamız üzerine kurulu ve güvenliğimiz bu halde garanti altında bulunuyor. Bunun tartışmaya açılmaması gerekli” dedi.
‘UKRAYNA’YA GARANTİ SAĞLANMALI’
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, toplantının akabinde basına yaptığı açıklamada Rusya’nın Ukrayna’ya tekrar saldırmasını engellemek için ABD tarafından garanti sağlanması gerektiğini söyledi. Kelam konusu olan şeyin yalnızca Ukrayna’nın geleceği değil bir bütün olarak Avrupa’nın varoluş sorunu olduğunu söz eden Starmer, “Putin’i daha fazla saldırganlıktan alıkoyacak tek şey, Ukrayna’nın egemenliğini koruma eden kalıcı bir barış olacaktır” dedi. Starmer, “Ukrayna konusunda sürecin çok erken evresindeyiz. Avrupa üzerine düşen rolü oynamalı. Kalıcı bir barış sağlanırsa, İngiltere güçlerini öteki ülkelerle birlikte alanda görevlendirmeyi düşünmeye hazırım. Fakat bir ABD teminatı olmalı. Zira, Rusya’yı Ukrayna’ya saldırmaktan tesirli bir halde caydırmanın tek yolu, ABD’nin sağlayacağı bir güvenlik garantisidir” dedi.
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de Danimarka askerlerinin Ukrayna’ya konuşlandırılmasını konuşmadan evvel açıklığa kavuşturulması gereken birçok bahis olduğunu söyledi. Frederiksen, halihazırda odaklanılması gereken bahsin müzakere masasında Ukrayna’nın konumunun güçlendirilmesi olması gerektiğini tabir etti.
TUSK: ASKER GÖNDERİLMESİNİ ÖNGÖRMÜYORUM
Polonya Başbakanı Donald Tusk ise Polonya’nın görüşlerinde değişiklik olmadığını söz ederek Polonya’nın Ukrayna’ya lojistik takviye ve insani yardım ulaştırılması konusundaki rollerinin değerine dikkat çekti. Tusk, “Eğer ABD ve NATO varlığı üzerinden kimi güvenlik garantileri verilmesi mümkünse o halde Polonya çeşitli formlarda etkin olacaktır. Lakin Ukrayna’ya Polonya askeri gönderilmesini öngörmüyorum” dedi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa da toplantının akabinde toplumsal medya üzerinden ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “Bugün Paris’te Ukrayna’nın güç yoluyla barışı hak ettiğini bir kere daha teyit ettik. Ukrayna’nın bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne hürmet gösteren ve güçlü güvenlik garantileri sunan bir barış. Avrupa, Ukrayna’ya yapılan askeri yardımlardaki hissesini tam olarak üstleniyor. Tıpkı vakitte, Avrupa’nın savunma kapasitesini de artırmamız gerekiyor” denildi.
(İHA)